Untitled Document

Radyoaktif Hammadde Araştırmaları

Bünyesinde uranyum ve toryum gibi radyoaktif elementlerden birini veya birkaçını değişik oranlarda içeren minerallere radyoaktif mineral adı verilir.

Radyoaktif bir element olan Uranyum, 1789 yılında Martin Henrich Klaproth tarafından keşfedilmiştir. O yıllarda radyoaktivite ile ilgili bilgi olmadığından diğer elementler gibi düşünülmüş ancak 1896 yılında Dimitri Mendeleyev’in çalışmalarıyla radyoaktif bir element olarak sınıflandırılmıştır.

Uranyum doğada serbest halde bulunmaz. Oksijenle meydana getirdiği bileşikler her türlü kayaç içinde oldukça yaygındır

Uranyum mineralleri; kumtaşları içinde kuvars çakıllarının oluşturduğu konglomeralarda damar şeklinde, karmaşık breş yapıların içeriğinde sokulum halinde fosfat yataklarında, volkanik kökenli kayaçlarda, siyah şeyl ve linyit ile birlikte değişik bileşiklerde bulunabilir.

Uranyumun 234U, 235U ve 238U olmak üzere üç izotopu vardır. Metal haldeki uranyum %99,274 oranında 238U, %0.720 oranında 235U, %0.0058 oranında 234U karışımından meydana gelmiştir

Uranyumun Özellikleri   Bazı Uranyum Mineralleri
Atom Numarası 92 Uraninit (Pitchblende)
Simge U Torbernit
Kütle Numarası 238,03 Uranotil
Kaynama Noktas (-C) 3818 Otunit
Erime Noktası (-C) 1132  
Yoğunluk (gr/cm3) 19,07  
Buharlaşma Isısı (-C) 110  
Füzyon Isısı (-C) 2,7  
Elektriksel İletkenlik 0,034  

Kaynak: Argonne National Laboratory, Lumen Learning, World Nuclear Association, U.S. Department of Energy

Radyoaktif Hammadde Arama Yöntemleri

Radyoaktif hammadde aramalarını oluşturan ana süreçler: Genel prospeksiyon, detay prospeksiyon, sondaj çalışmaları ve laboratuvar çalışmaları olarak sıralanabilir.

Genel Prospeksiyon

Jeolojik verilere göre seçilen geniş bölgelerin havadan radyoaktiviteyi ölçen cihazlar yerleştirilmiş uçaklar tarafından taranması ve anomali haritalarının oluşturulmasından oluşur.

Asit karakterli magmatik ve volkanik kayaçlar, uranyumun kaynak kayaçlarıdır. Bu kayaçların getirdiği uranyum, uygun şartlar altında çözelti halinde taşınarak, sedimanter ortamlarda depolanması söz konusudur.

Aranması gereken sahalar petrografik, paleocoğrafik ve litolojik özellikleri göz önüne alınarak önemlerine göre sıralanır. Paleocoğrafik, litolojik ve petrografik veriler değerlendirilir, radyoaktif mineral yığışımları için en elverişli alanlar seçilir.

Detay Prospeksiyon

Havadan prospeksiyonla anomali gösteren nokta ve sahaların tespiti ile inceleme yapılacak sahalar daraltılır.

Havadan prospeksiyonla saptanan anomaliler oto ve yaya prospeksiyon yöntemleri ile araştırılır.

(Rogers & Adams, 1969)

Anomaliye sebep olan radyoaktif mineral yığışımlarının kimyasal, mineralojik, petrografik ve yapısal özellikleri incelenir. Gerekirse küçük çapta yarma çalışmaları ve birkaç istikşaf sondajı yapılabilir ve jeokimyasal çalışmalar sürdürülür.

Sondaj ve Laboratuvar Çalışmaları

Genel ve detay prospeksiyon sonrasında anomali saptanan sahalarda sondaj çalışmaları ve numune alımları yapılır. Alınan numuneler MTA laboratuvarlarına analize gönderilerek değerlendirilir. Analiz sonuçlarına göre raporlama işlemi yapılır.

Türkiye’de Radyoaktif Hammadde Aramaları

Türkiye'de radyoaktif hammadde aramalarına yönelik ilk arama çalışmalarına 1953 yılında MTA Enstitüsünce başlanmış ve çalışmalara halen devam edilmektedir.

Türkiye’de nükleer santraller kurulma aşamasında olup, ileriki yıllarda doğacak enerji açığı nükleer santrallerin artırılmasını zorunlu hale getirecektir. MTA Genel Müdürlüğü tarafından bugüne kadar yapılan çalışmalarda ekonomik olabilecek 53.562 ton (U3O8) uranyum rezervi tespit edilmiştir.

Genel Müdürlüğümüzce gerçekleştirilen projelerle arama çalışmalarına devam edilmektedir. Bu amaçla çalışmaların başlamasından 2022 yılı sonuna kadar aşağıdaki çalışmalar yapılmıştır.

Cinsi Birim Gerçekleşme
Prospeksiyon km2 36.462,00
Detay Etüt km2 5.206,00
Sondaj m 674.415,09
Well-Log m 784.047,58
Spektrometre nok 35.944,00
Yarma m3 306,63
Jeokimyasal Etüt km2 34,00
DES nok 202,00
Manyetik nok 3.197,00
IP km 99,65
Sismik etüt km 117,52
Serim (Çok Elektrot) serim 104,00
Sismik atış atış 7.024,00
Uzaktan Algılama km2 81.600,00
HJD    (Hidro Etüt) km2 440,00

Radyoaktif Hammadde Yataklarının Türkiye İçin Önemi

Türkiye’de iki adet nükleer santral kurulması planlanmaktadır. Kurulacak santrallerin hammaddesinin yurt içinden karşılanması, kriz zamanlarında yüksek fiyatlardan etkilenmemizi önleyecektir. Ayrıca nükleer hammaddenin yurt içinde üretilmesinin stratejik önemi de tartışılamaz bir gerçektir.