İklim değişikliğinin süregelen ve gelecekte de olabilecek potansiyel etkilerinin anlaşılması ile küresel sıcaklık artışının 1,5°C’de sınırlandırılması ve sera gazı emisyonlarında net sıfıra ulaşılması hedefleri belirlenmiş olup; çeşitli anlaşmalar, komisyonlar ve senaryolar ışığında duyurulmuştur. Geçmişte enerji ihtiyaçları odaklı olarak gerçekleşen enerji dönüşümlerinden farklı olarak, günümüzde iklim odaklı kaygılar daha etkin rol oynamaktadır. Dünyadaki çevresel ve ekolojik farkındalıklar, artan enerji talebi ve teknolojik gelişmelerle birlikte; yenilenebilir, sürdürülebilir ve temiz enerjiler tercih edilmeye başlanmıştır. Bu makalede, 21. yüzyılın enerji kaynakları ve teknolojileri arasında gösterilen; jeotermal enerji, güneş enerjisi, hidroelektrik, rüzgar enerjisi, biyoenerji, nükleer enerji, karbon yakalama, kullanma ve depolama ile hidrojen kullanma ve depolamadan son yıllarda yayınlanmış küresel raporlardaki istatiksel veriler eşliğinde değinilmiş olup; bu enerjilerin gereklilikleri, avantajları ve bazı teknik özellikleri aktarılmıştır. Türkiye’ye odaklanıldığında ise, Avrupa’da yenilenebilir enerjide en büyük artışı sağlayan yedi ülke arasında bulunması ile bu hususta dünyada iyi bir konuma sahiptir. Ülkedeki yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde ilk üç sırada; hidroelektrik, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi yer almaktadır.