Saha Gözlemleri

SAHA GÖZLEMLERİ

Saha araştırmalarında, Dodurga fayı  boyunca yüzey faylanması emaresi sayılabilecek  küçük boyutlu bazı kılcal çatlaklar, afet bölgesinin genelinde ise dağınık halde birkaç yeni heyelan, kaya düşmesi ve moloz akması ile depremde tetiklenerek reaktivite kazanmış heyelan kütleleri izlenmiştir.

YÜZEY FAYLANMASI BELİRTİLERİ

Depremde belirgin yüzey kırılması gelişmemiştir. Ancak, Dodurga fayının Ortabayındır-Buğurören köyleri arasında kalan 10 km'lik kesiminde yer yer  küçük boyutlu yüzey çatlaklarının oluştuğu gözlenmiştir. İzlenen kılcal çatlaklar heyelan ve benzeri zemin hareketlerinden farklı olarak Dodurga fayı boyunca izlenmiştir. Bunlar, bazı yerlerde doğal zemin ve stabilize yollarda, bazı lokalitelerde ise faya dik veya dike yakın uzanan duvarlarda gözlenmiştir. Depremin ilk günü sonunda meydana gelen yağış doğal zemin ve yollardaki çatlakların orijinal geometrisini bozmuş ve çoğunluğunun kapanmasına neden olmuştur. Bu çatlaklara ilişkin detay araştırmaya depremin ikinci günü başlanılmış olması nedeniyle sınırlı alanlarda gözlem yapılabilmiştir .Yüzey kırılmasına yorumlanabilecek en belirgin çatlaklar Ortabayındır köyünde izlenmiştir . Burada, köy yakınından geçmekte olan stabilize yola paralel ve yoldan birkaç metre içeride kabaca K-G doğrultusunda 300 metre uzunluğundaki bir alanda çatlak şeklinde kırıklar ve bunlar üzerinde yer alan yapılarda deformasyonlar gelişmiştir. Çatlaklar düz topoğrafya sunan alüvyon  dolguda yer alır. Çatlak uzunlukları 2-10 metre arasında değişir ve yer yer birbirine paralel yer yer de aralı-aşmalı bir dizilim sunarlar . Çatlak zonunun genel doğrultusu K50D’dur. Çatlak doğrultuları ise K150-200 B’dır.

Lokasyon 1: Ortabayındır-Tutmaçbayındır  arasındaki stabilize yol ve beton su kanalı .Yolu çapraz kesen ve aralı aşmalı birbirini izleyen çatlaklar K-G doğrultuludur. İki metre genişliğindeki zonda yer alan çatlaklar yol kuzeyinde 2 nolu lokasyona doğru devam eder. Güneydeki beton kanal çatlaklar tarafından kesilmiş ve kanal duvarlarında  0.5 cm açılma gelişmiştir. Kırıkta herhangi bir ötelenme izlenememiştir.

Lokasyon 2: Ortabayındır köyü batı giriş yolu batısındaki üç bahçe zemini ve duvarlar Dodurga fayına dik uzanan üç bahçe zemininde çatlaklar ve bunlar arasındaki taş duvarlarda Lokasyon 1 ile aynı doğrultuda yer alan deformasyonlar izlenmiştir. Zemindeki çatlaklar yağış nedeniyle belirsizleşmiştir. Duvarlarda ve üzerinde yer alan beton tabliyelerde, sıkışmadan kaynaklanan deformasyonlar gözlenmiştir ve beton tabliyede kırılmalar gerçekleşmiştir. Her üç duvarda da deformasyon zonunun genişliği 10-15 metre arasındadır ve bunlar zemindeki çatlaklar ile aynı doğrultuda sıralanmıştır.

Lokasyon 3: Ortabayındır Köyü, yol kenarındaki iki katlı betonarme evin giriş yolu 15 metre uzunluğundaki beton yolda birbirine paralel üç çatlak  izlenmiştir. Bunlardan iki tanesi beton derz çizgisi üzerinde  üçüncüsü ise  tabliye betonundadır. Burada izlenen her üç kırıkta toplam  2-2.5 cm’lik açılma saptanmıştır. İzlenen 1 cm‘lik sol yönlü ötelenmenin ise  açılmaya bağlı olarak geliştiği sonucuna varılmıştır.

Lokasyon 4-5: Ortabayındır köyü doğu giriş yolu ve batısındaki iki katlı betonarme evin bahçesi. Evin bahçesi ve yolda birbirini aralı-aşmalı izleyen kılcal çatlaklar 10 metrelik bir zon içerisine dağılmıştır. Çatlak doğrultuları K150-200 B, kırık zonunun genel doğrultusu ise K50D’dur. Alüvyon zeminde izlenen  çatlaklardan bazıları binanın beton tabliyesini kesmiştir. Çatlakların bazılarında bir cm’ye yaklaşan açılmalar izlenmiştir.

Lokasyon 6: Dodurga  kasabası Balıklıpınar . Su kaynağını çevreleyen havuzun beton duvarında K30 0D doğrultusunda çatlak şeklinde bir kırık geliştiği gözlenmiştir . Bu çatlağın doğrultusu Dodurga fayının buradaki uzanımı ile uyumludur.

Lokasyon 7: Dodurga kasabası Buğurören çıkışındaki  bahçe ve mezarlık duvarları. Kabaca K-G doğrultusunda ve 50 metre uzunluğundaki bir alanda bahçe ve mezarlık duvarlarında deformasyonlar gözlenmiştir. Deformasyon izlenen duvarlar kabaca Dodurga fayının uzanımına paraleldir.

Lokasyon 8: Dodurga kuzeyinde beton sulama kanalında sıkışma deformasyonları ve çatlaklar .Kanalın kavisli gidişi nedeniyle buradaki deformasyonlarda belirli bir sistematik elde edilememiştir. Kanal duvarlarının faya paralel uzanan bölümlerinde açılma, faya dik uzanan kesimlerinde ise sıkışma sonucu gelişmiş kırılmalar izlenmiştir.

Lokasyon 9: Buğurören köyü, köy içerisindeki yol . Ana kaya üzerinde düzenlenmiş olan yolda K10 0D doğrultusunda uzanan bir kırık gözlenmiştir. Yolun her iki tarafında yer alan kerpiç yapıların yıkılmış olması nedeniyle kırığın devamlılığı gözlenememiştir.

Dokuz lokasyonda izlenen bu çatlaklardan Buğurören’deki hariç tamamına yakını alüvyon zeminlerde izlenmiştir. Ancak, bu alanlar genelde düşük eğimli araziler niteliğindedir ve alüvyon dolgusu genelde  yelpaze çökellerinden oluşmaktadır. Dodurga fayı dışında bu tür yüzey deformasyonlarına rastlanmamıştır. Çatlakların geometrisine göre  genelde açılma bileşenin egemen olduğu söylenebilmektedir. Öte yandan, Buğurören, Dodurga ve Ortabayındır yerleşmelerinde izlenen en fazla hasarlı yapıların bu çatlak zonu boyunca yer aldığı dikkati çekmiştir. Ortabayındır köyünde çatlaklar üzerinde ve yakın çevresinde yer alan betonarme yapılardaki hasarın köydeki kötü kaliteli diğer yapılarından daha fazla olması dikkati çekmektedir.
Bu gözlemlerde toplanan bulgular söz konusu çatlakları yüzey kırığı olarak değerlendirme olanağı vermemektedir. Ancak, bunların kütle ve zemin hareketlerinden farklı karakterde oluşu, katettikleri yapılarda komşu alanlara göre fazla deformasyon gelişmiş olması ve en önemlisi de Dodurga Fayı boyunca sıralanması nedeniyle bu çatlaklar yüzey kırılması emareleri olarak değerlendirilmiştir. Çatlaklarda egemen olan açılma  bileşeni Dodurga Fayının normal eğim atım karakterine yorumlanabilir.

KÜTLE HAREKETLERİ

Depremde kaya düşmesi, moloz akması ve küçük çaplı bazı heyelanlar gelişmiştir. Yaygın olarak izlenen kütle hareketi ise var olan heyelanların tetiklenmesi olmuştur Deprem öncesinde, bölgenin heyelan haritaları MTA Genel Müdürlüğü tarafından yapılmış bulunmaktadır. Afet bölgesinde Dodurga fayı yakınındaki köyler hariç ağır hasar, çoğunlukla gösterilen heyelan kütleleri üzerine kurulu köylerde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Dodurga fayı yakın çevresi dışında depremde meydana gelen hasarın ana nedeninin heyelanlardaki reaktivite olduğu söylenebilir.

Kaya/blok düşmeleri; daha çok volkanik lav ve aglomeralar ile eski heyelan malzemesinden oluşan sarp yamaç zonlarında gerçekleşmiştir. Bunlar, yüksek ve sarp topoğrafya sunan Dodurga fayının batı bloğu ile Kızılcahamam-Çubuk-?abanözü arasında yaygın olarak izlenmiştir. Miyosen volkanitleri içerisinde bol eklemli bazaltik lavların yüzeylediği dik yaçmaç zonlarında küçük çaplı kuru moloz akmaları gelişmiştir. Kaya düşmesi ve moloz akmaları  en tipik olarak Güldürcek barajı doğusunda Yazır Çayı vadisi ve Semerköy-Güvem yolunun geçtiği vadide izlenmiştir.

Heyelanlar; Afet bölgesinin MTA tarafından deprem öncesinde yapılan heyelan haritası verilmiştir. Bu haritada 1:25000 ölçeğinde gösterilebilir boyuttaki heyelanlar işaretlenmiştir. Bu haritaya göre afet bölgesindeki heyelanlar Dodurga fayı batı bloğu, Çubuk kuzeyi ve Atkaracalar-Kurşunlu bölgelerinde yoğun olarak izlenmektedir Depremle birlikte gelişen birkaç akma dışında bu haritada gösterilen heyelanların çoğunluğunda reaktivite izlenmiştir. Reaktivitenin en yoğun olduğu alan Dodurga fayı yakın çevresidir. Buradan uzaklaşıldıkça heyelanlardaki reaktivite yoğunluğu azalır, dağılım özel koşullara bağlı olarak yersel değişimler sunar. Dodurga Fayı yakınında yer alan heyelanların çoğunluğunda, kayma kütlesinin tamamında yer yer bir iki metreye varan yerdeğiştirmeler gerçekleşmiş ve buna bağlı olarak topuklarda  küçük çaplı ikincil kaymalar izlenmiştir .Bu tip tetiklenmenin en iyi örneği Güldürcek baraj rezervuarı kuzeyinde izlenmiş ve heyelanın topuk bölümünün baraj gölü içerisine doğru yer yer 1 metreden fazla yer değiştirdiği görülmüştür. Çubuk kuzeyinde ise Kızılören ve Yukarı Çavundur yöresinde yaygın olan heyelanlarda hareketlilik izlenmiştir .

Yaklaşık aynı heyelan yoğunluğu gözlenen Doğu Marmara bölgesinde 1999 yılında meydana gelen büyük depremlerde Orta depremindeki kadar  heyelan tetiklenmesi izlenmemiştir (Emre ve Duman, 1999; Emre ve diğerleri 1999). Orta depreminin bu depremlere göre daha küçük bir deprem olmasına karşın  daha fazla heyelan reaktivitesine yol açması mevsim koşulları ve deprem öncesinde bölgede gerçekleşen aşırı yağışlarla ilgili olmalıdır. Aşırı yağışlar sonucu heyelanlar daha kolay tetiklenebilmiştir.

HASAR DAĞILIMI VE ETKİ EDEN JEOLOJİK FAKTÖRLER

Depremde, 3 kişi ölmüş, 200’den fazla kişi yaralanmış ve gayri-resmi açıklamalara göre 3000’den fazla bina hasar görmüştür. Hasarlar daha çok Çerkeş-Orta-Şabanözü-Çubuk ilçelerine bağlı ve Çerkeş-Çubuk arasında kabaca K-G doğrultusunda uzanan köylerde yoğunlaşmıştır. Bu yerleşmelerde yıkılan veya ağır hasar gören yapıların çoğunluğunun ise çamur harçla tutturulmuş taş örme veya kerpiç yapılar olduğu gözlenmiştir .En çok Orta ilçesinde olmak üzere  üç kattan fazla bazı betonarme binalarda ise çatlaklar şeklinde yapı deformasyonları gelişmiştir .Orta yerleşmesi, depreme neden olan Dodurga fayına yaklaşık 10 km uzaklıktadır. Orta ilçesinde meydana gelen hasarda yapı kalitesinin rolü konusu  bu araştırmanın kapsamı dışındadır. Ancak, buradaki hasarda kent yerleşmesinin alüvyon zeminde kurulu olması ve mevsim koşulları nedeniyle yeraltısuyu seviyesinin en yüksek düzeyde bulunmasının önemli rol oynadığı söylenebilir. Kentteki hasarlı yapıların  çoğunlukla Devrez Çayı yakın çevresinde yer alması bu değerlendirmeyi doğrulamaktadır.
Kırsal alanda meydana gelmiş hasarların değerlendirilmesinden aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

1- Kırsal yerleşmelerde yapı kalitesi açısından yaklaşık aynı olan  ağır ve orta hasarlı yapılar değerlendirildiğinde  maksimum hasarlı köylerin Çerkeş güneyinde K-G yönünde yoğunlaştığı görülmüştür. Bu uzanım deprem kaynağı olarak düşündüğümüz Dodurga Fayı’nın doğrultusu ile uyumludur. Maksimum hasarlı yerleşmeler olan Buğurören-Dodurga ve Bayındır köyleri ise bu fay üzerinde yer almaktadır.
2- Buğurören-Dodurga-Bayındır köylerinde izlenen en fazla hasarlı yapılar ise yüzey kırılması emaresi olarak değerlendirilen çatlak zonu üzerinde yer almaktadır. Bu üç yerleşmede hasar gören yapılar genelde kerpiç ve taş örme binalardır. Ancak, Bayındır köyünde hasar gören dört betonarme yapı ve Dodurga belediye binasının fay zonu üzerinde yer alması depremde az da olsa yüzey deformasyonu geliştiği yorumunu desteklemektedir.
3- Dodurga fayı yakın çevresi dışında kırsal alanda izlenen yerleşmelerin çoğunluğunun heyelan kütleleri üzerinde kurulu veya heyelanlara çok yakın alanlarda olduğu anlaşılmıştır. Dodurga fayından uzaklaşıldıkça hasar dağılımında, K-G yönlü uzanımdan sapmalar oluşturan hasarlı köylerin çoğunluğu bu konumdadır. Yapılan gözlemler bu köylerdeki yıkımlarda heyelan kütlelerinde meydana gelen reaktivite sonucu oluşan zemin deformasyonlarının rol oynadığını göstermiştir. Atkaracalar-Kurşunlu-Tosya koridoru ile Şabanözü ve Çubuk kuzeyinde hasarın yoğun olmasının başlıca sebebi heyelan reaktivitesidir.
4- Yapı kalitesi aynı fakat ana kaya üzerine kurulu, topoğrafyası düz veya az eğimli yerleşmelerde fazla hasar  meydana gelmediği görülmüştür.